Alın bölgesinde çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen kırışıklıkların yumuşatılması, kişinin daha genç ve dinç bir görünüm kazanması amacıyla uygulanan işlemler alın germe estetiği olarak adlandırılır. Yaş almaya bağlı olarak kaş çevresindeki deri, alın ve şakak bölgelerindeki elastikiyet kaybolabilir.  Yaşlanmanın erken belirtilerinden olan kaş düşmesi, yatay kırışıklıklar ile kaşların arasındaki dikey kaş çatma çizgileri bu bölgede ortaya çıkar. Bunun sonucunda yüzde kızgın, üzgün ya da yorgun bir ifade belirir. Alın germe ile birlikte gözlerin yukarısında kalan alanda kırışıklıklar oluşmasına neden olan kaslar ve dokular değiştirilerek ilgili problemler cerrahi yöntemlerle çözülebilir.

Alın germe estetiği genellikle kaşlardaki düşmeni giderilmesi, yaşlanmaya bağlı olarak meydana gelen kırışıklıkların tedavi edilmesi ve ortada kaldırılması için uygulanır. 

Alın germe ameliyatı yapılan kesilerin yerlerine göre klasik alın germe ve endoskopik alın germe olmak üzere iki farklı teknik kullanılarak gerçekleştirilir. Klasik alın germe prosedüründe saçların içerisinden, iki şakak arasında kalan bölgeden alın derisi kesilir daha sonra alın yukarı doğru gerdirilip fazla olan deri kesilerek çıkarılır. Klasik alın germe yöntemi günümüzde daha az uygulanmakta olup ağırlıkla endoskopik alın germe yöntemi tercih edilmektedir.

Endoskopik alın germe yönteminde saçların içinde kalacak şekilde sağ ve sol şakak bölgelerinde birer, alnın sağ ve sol üst kısımlarında birer tane olarak 1.5-2 cm uzunluğunda kesiler yapılır. 0,5 cm çapa sahip olan bir kamera kesilerden birine yerleştirildikten sonra diğer  kesilere endoskopik cerrahi prosedürlerde kullanılmak üzere özel tasarlanmış aletler sokulur. Aşağı doğru sarkmalara ve çizgilere yol açan deri altındaki kasların küçük bir kısmı kesilerek alındıktan sonra kemiklerden ayrılmış deri yukarı doğru sabitlenip kesilen yerler eriyen ipliklerle dikilerek prosedür tamamlanır.

Alın germe ameliyatının ardından yaşanacak iyileşme sürecinde dokuların gerekli yerde kalmasının sağlanabilmesi ve ödem oluşma olasılığının azaltılması için gözlerin, burnun ve ağzın açık kalacağı şekilde sargı uygulaması yapılabilir. Ameliyatı izleyen gün sargı elastik bandajla değiştirilir ve hastanın birkaç gün süreyle kullanması gerekir. 

Ameliyattan sonra alında ve göz çevresinde genel bir şişlik ve morarma görülmesi mümkündür. Oluşan ödemin hızlı bir şekilde kaybolması için bol miktarda su tüketilmesi ve tuz kullanımının minimize edilmesi istenir. Ameliyattan sonra 2-3 gün başın yüksekte tutulması oluşan şişliklerin daha hızlı bir şekilde inmesinde etkili olacaktır. Uygulama bölgesinde ortaya çıkan uyuşukluk ve gerginlik hissi yaklaşık 2 hafta içinde kendiliğinden düzelir. 

Açık alın germe uygulanan hastalar deri kesisi çevresinde hafif bir ağrı ve rahatsızlık hissi duyabilirler. Bu ağrı ve rahatsızlık hissi genellikle basit ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir. Sinir dokularının iyileşmesiyle birlikte saçlı deri üzerindeki hissizliğin yerine hafif bir kaşıntı hissi ortaya çıkar. Bu duyarlılık ortalama 6 ayda tamamen kaybolur. İnsizyon hattının kenarındaki saçların hafifçe incelmesi ya da dökülmesi söz konusu olabilir. Birkaç hafta ya da ay içinde saçlar normal bir şekilde uzamaya devam eder.

Endoskopik alın germe uygulanan hastalarda da hafif hissizlik, rahatsızlık hissi ve şişme görülebilir. Bu hastalarda kaşıntı hissi daha az olur.

Alın germe ameliyatını izleyen iyileşme sürecinde ağır egzersizlerden, güneş ışınlarından ve dış darbelerden korunmaya maksimum özen göstermelidir. Hastaların günlük yaşantılarına dönmesi genellikle ameliyattan 2 hafta sonra olur. Operasyondan sonra bandaj çıkarılınca ya da iki gün içinde duş almaya ve saçlar şampuanla yıkanmaya başlanabilir. Kan basıncının yoğunlaşmasına neden olabilecek fiziksel aktivitelerden birkaç hafta süreyle uzak durulmalıdır. En az bir ay süreyle aşırı sıcaktan ve güneşe maruz kalmaktan kaçınılmalıdır.

Alın germe ameliyatı; botoks, dolgu enjeksiyonları, mezoterapi ve diğer ameliyatsız yöntemler denendiği ve herhangi bir fayda alınamadığı durumlarda uygulanır. Bunun yanı sıra ameliyatsız diğer bir alın germe yöntemi ip askılamadır. İp askı yönteminde kalıcı ve eriyebilir formda ipler kullanılabilir. Kalıcı askı ipleri 2 yıldan daha uzun süre etkisini korurken, eriyebilir formdaki ipler üretiminde kullanılan malzemelere göre 6 ay ile 2 yıl arasında etki sağlarlar. Cilt altına yerleştirilen iplerle sarkma etkilerinin görüldüğü cilt bölgeleri tedavi edilebilir. Ciltte mikro kan dolaşımını artıran ve onarım mekanizmalarından sorumlu hücrelerin hareketlenmesini sağlayan bir yöntemdir. Ciltteki kolajen üretimi tetiklenerek cildin kendisini eskisinden çok daha güçlü bir hale getirmesine katkıda bulunulur.

Alın germe ameliyatı alın bölgesinde ve kaşlarının arasında çizgi ve kırışıklık oluşan kişilere uygulanabilir. Göz kapaklarında ve şakaklarda çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan sarkmalar ve buna bağlı olarak meydana gelen kaşların aşağı doğru inmesi durumlarında alın germe ameliyatı yapılabilir. 

Genellikle 40 yaş ve üzeri kişilerde yaş almaya ve mimik kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan kırışıklıklar ve çizgiler zamanla belirginleşerek yüzdeki ifadenin olumsuz etkilenmesine neden olabilir. 

Alın germe ameliyatı genellikle ameliyata engel bir sağlık sorunu olmayan, 40 yaşın üzerindeki kadın ve erkek hastalara uygulanır. Alın germe ameliyatı alındaki çizgilerin minimal hale getirilmesini sağlar. Gözlerin yanındaki çizgilerin bir ölçüde giderilmesiyle gözün üzerine doğru sarkan kaşlar olması gereken yere getirilir ve kişinin bakışlarına canlılık kazandırılır. Fazla miktarda sarkıklığın olduğu durumlarda klasik alın germe yöntemi tercih edilir. Bu yöntemde saçlı deride geçici ancak uzun süreli bir his kaybı oluşması söz konusu olabilir.