Dolgu çok uzun yıllardır kullanılan diş tedavi prosedürlerinden biridir. Dolgu tedavisinde bir süre öncesine kadar gümüş amalgam gibi farklı dolgu formları kullanılır ve bu hastalarda estetik kaygılara neden olurdu. Kompozit dolgular diğer bir deyişle beyaz dolgular yaklaşık 50 yıldır kullanılmakta olup doğal diş rengine olan yakınlığı sayesinde günümüzde en sık tercih edilen dolgu türü olma özelliğine sahiptir. Böylece kompozit dolgu tedavisi uygulanan hastalara dışarıdan bakıldığında fark edilmeyecek bir görünümle dişlerin fonksiyonunun geri kazanılması avantajı sağlanır.

Çürük, kırık, çatlak ya da benzeri etkenlere bağlı olarak diş yapısında ortaya çıkan bozulmaların onarılması amacıyla kompozit dolgu tedavisi kullanılabilir. Kompozit dolgu ya da yaygın olarak bilinen adıyla beyaz dolgu göz alıcı sonuçların alınmasını sağlayan estetik bir tedavi yöntemi olma özelliğine sahiptir. Reçine dolguları olarak da adlandırılan kompozit dolgular çeşitli kimyasal bileşenler ya da seramik kullanılarak üretilebilirler. Kompozit dolgu tedavisi sayesinde ağzın çiğneme ve ısırma fonksiyonları güçlendirilir.

Kompozit dolgu estetik ya da kozmetik nedenlere bağlı olarak dişlerin restore edilmesinin veya kaybedilen diş yapısının yerine koyulmasının en etkili ve modern yöntemlerinden biridir. Bu nedenle günümüzde en sık uygulanan dental prosedürlerden biri olma özelliğine sahiptir. Kompozit dolgu prosedürü hastanın gülüşünün değiştirilmesi amacıyla uygulanacak olan küçük ya da büyük düzeltmelerin son derece basit ve invaziv olmayan bir prosedürler yapılmasına imkan verir.

Kompozit dolgu dişlerdeki çürüklerin onarılmasının yanı sıra dişler arasındaki boşlukların giderilmesinde de sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Kompozit dolgu yöntemi kullanılarak kırık ve çatlak dişler de tedavi edilebilir. Kompozit dolgu aynı zamanda dişlerin daha iyi bir renge sahip olmasını da sağlar. Tüm bunların yanı sıra dilerin şekillerinin değiştirilmesin ve geleneksel amalgam dolgulara karşı estetik bir alternatif olarak da kompozit dolgulardan yararlanılabilir. Eğer diş eti çekilmesi sorunu söz konusuysa kompozit dolgu tedavisiyle diş kökünün belirli bir kısmının korunması sağlanabilir.

Kompozit dolgu tedavisi uygulanacak hastaya detaylı bir ağız ve diş muayenesi yapılır. Diş kayıpları ve dişin şekli değerlendirilerek tedavi edilmek istenilen sorun için kompozit dolgunun uygun bir yöntem olup olmadığı saptanır. Kompozit dolgu yapılacak dişte çürük varsa ilk olarak bu çürükler temizlenir. Genellikle lokal anestezi altında uygulanan bir prosedür olmakla birlikte yüzeysel uygulamalarda anestezi yapılması gerekliliği oluşmayabilir. Bazı temizlik ve rötuş işlemleri uygulanarak dişin kompozit dolgu tedavisine tamamen hazır hale gelmesi sağlanır. Bu işlemler tamamlandıktan sonra kompozit dolgu maddesi yerleştirilerek prosedür tamamlanır. 

Kompozit dolgu hastalardaki estetik kaygının giderilmesi noktasında son derece etkili bir tedavi yöntemidir. Kompozit dolgunun diğer bir avantajı işlem süresinin kısa olmasıdır. Bunun sonucunda aynı gün içinde birden fazla dişe kompozit dolgu yapılabilir. Kompozit dolgular amalgam dolgulardan farklı olarak hem ön hem arka dişlerde rahatlıkla tercih edilebilir. Tedavi sırasında hastanın diş rengine en uygun dolgu malzemeleri belirlenip bunlarla çalışılabildiğinden doğal ve estetik bir görünüm kolayca yakalanabilir. Kompozit dolgu maddeleri sahip oldukları kimyasal yapı dolayısıyla dişe sorunsuz ve güçlü bir şekilde bağlanırlar. Böylece amalgam dolgularda söz konusu olan dolguyla dişin birleştiği noktada çürük oluşması riski ortadan kaldırılır. Kompozit dolgunun dişe çok iyi bağlanmasının sağladığı diğer bir avantaj diş dokularını desteklemesi, başta diş kırılması olmak üzere sıcaklık hassasiyetinin iletiminin engellenmesine de katkı sağlamasıdır.

Kompozit dolgular uygulama ya da kullanım sırasında dişlere ya da diş etlerine herhangi bir zarar vermez. Kompozit dolgu sonrası dişlerde geçici sıcak-soğuk hassasiyeti meydana gelebilir. Diş dolguya alışınca bu durum kendiliğinden düzelir. Kompozit dolgu tedavisinden sonra çay, kahve sigara, kola, kırmızı şarap ve dişlerde renklenmeye neden olan yiyecek ve içeceklerin aşırı tüketimine bağlı olarak renklenmeler meydana gelebilir. Tedaviyle elde edilen sonucun kalıcılığının sağlanması için rutin diş hekimi kontrolleri ile düzenli ağız ve diş bakımı aksatılmamalıdır.

Kompozit dolgu tedavisine başlanmadan önce bazı hazırlıklar yapılması gerekebilir. Kompozit dolgu çürüyen bir dişin doldurulması amacıyla kullanılmadığı, şekil değişikliği için dişin açılmasının gerekmediği veya tedavi bölgesine sinir yakın olmadığı sürece anestezi uygulanması gerekliliği oluşmaz. Doğal ve estetik bir görünüm elde edilmesi amacıyla renk kılavuzu kullanılarak doğal diş rengine yakın bir kompozit dolgu maddesi rengi seçilir. Kompozit ağız içi sıvılara karşı hassasiyeti olan bir maddedir. Bu nedenle tedavi öncesi bölge kandan veya tükürükten arındırılmalıdır. Diş yüzeyine bir miktar asit uygulanması yoluyla diş yüzeyi pürüzlü bir doku haline getirilir. Böylece kompozit dolgunun dişe daha kolay bir şekilde tutunması mümkün olur. 

Diş asitten arındırıldıktan sonra “Bond” denilen bir yapıştırıcı sürülerek kompozitin yapışma oranı yükseltilir. Bond’un yüzeyde dondurulması için led ışık kullanılır. Dişe kompozit parçaları yerleştirilerek mavi ışıkla sertleştirilir ve dolgunun dişle bütünleşmesi sağlanır. Kompozit dolgunun dişler kimyasal bazda birleşmesi ışık aracılığıyla yapıldıktan sonra gerekli görülürse ufak düzeltmeler ve parlatma işlemi yapılarak kompozit dolgu tedavisi tamamlanır.

Kompozit dolgu tedavisi sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri dolgu maddesinin dişlerin doğal yapısına uygun olacak şekilde yerleştirilmesidir. Eğer dolgu doğru şekilde yerleştirilmez ya da düzeltilmezse işlevini tam olarak yerine getirmesi mümkün değildir. Kompozit dolgu tedavisinde gerçekleştirilen dolgu düzeltme işlemi sırasında ısırma provası ve dille yüzey kontrolü dişin en uygun şekli alması amacıyla yapılır. Diş hekimleri uygulama sırasında da hastadan bu tür kontroller yapmalarını talep edebilir. Düzeltme işlemi kompozit dolgu en uygun ve sorunsuz şekilde kullanılacak hale gelince tamamlanır.

Kompozit dolgu tedavisi lokal anestezi altında uygulandıysa anestezinin etkisi geçmeden yemek yenilmemelidir. Eğer kompozit dolgudan sonra ağız hijyenine gereken özen gösterilmezse kompozit dolgunun altında tekrarlayan çürükler gelişmesi ve kompozit dolgu tedavisinin başarısız olması riski vardır.