Meme küçültme kadınların sıklıkla başvurduğu estetik cerrahi prosedürleri arasında yer alır. Hastalar kimi zaman estetik görünümlerinin iyileştirilmesi için kimi zamansa memelerinin büyüklüğünden kaynaklanan sağlık sorunlarının giderilmesi için meme küçültme operasyonlarını tercih edebilirler. Memelerin normal kabul edilenden daha büyük boyutlara sahip olması aşırı terleme ve pişik oluşumunun yanı sıra sırt ve bel ağrısına yol açabilir. Bu tür durumlar aynı zamanda kadınların psikolojik açıdan olumsuz etkilenmesine de sebep olabilir.

Meme küçültme estetiği ameliyatında hasta özelinde belirlenen farklı teknikler kullanılmakla birlikte her cerrahi operasyonda olduğu gibi belirli ölçüde iz kalır. Kalacak iz uygulanacak olan tekniğe göre değiştiğinden dolayı meme başında boydan boya, meme başından altına kadar dikey, ters T ya da L şeklinde olabilir. Operasyon sırasında oluşan izler sağlıklı bir iyileşme süreciyle birlikte zaman içerisinde tamamen belirsiz hale gelebilir. Ancak kişisel özellikler, iyileşme sürecinin sağlıklı yaşanmaması ve bazı etkenlere bağlı olarak izler iyi iyileşmeyip rahatsız edici bir görünüm alabilir.

Son yıllarda giderek artan bir sıklıkla uygulanan liposuction yöntemi ise meme küçültme prosedüründe iz kalma olasılığını minimize eden bir uygulama olarak ön plana çıkar. Aslında liposuction yönteminde de iz oluşmakla birlikte yapılan kesiler milimetrik boyutlardadır. Ayrıca vücudun doğal kıvrımlarında yapılır. Bu nedenle belirgin bir iz kalmaz. 

Herhangi bir cerrahi operasyon gerektirmeyen ve kesi izine neden olmayan lazerle meme küçültme prosedürünün uygulanması konusundaki karar; hastanın genel sağlık durumu, göğüslerinin formu ve fiziksel yapısı gibi etkenler değerlendirilerek verilir. Eritme işlemiyle fazla yağların büyük kısmı vücut dışına çıkarılmakla birlikte kalan yağlar vücudun olağan döngüsü dahilinde metabolik olarak dışarı atılır. 

Laser liposuction son yıllarda geleneksel liposuction yöntemlerine alternatif olarak uygulanan popüler bir tekniktir. Lazer liposuction geleneksel yöntemlerle erişilmesi zor olmakla birlikte lazerle vücut şekillendirmeye uygun vücut bölgelerine erişme konusunda estetik cerrahlara çok büyük bir avantaj sağlar. Bu yöntemde geleneksel liposuction yöntemlerinden farklı olarak hedeflenen bölgedeki yağın sıvılaştırılması amacına yönelik olarak lazer enerjisinin kullanılması söz konusudur. Sıvılaştırılan yağ ince kanüllerle çıkarılır. Lazer liposuction yağ dokusunun parçalanması sırasında bölgeye uygulanan ısıdan dolayı mevcut dokularda da sıkılaşma sağlar. Eğer göğüsteki yağlanma miktarı ya da meme dokusu fazlaysa, meme başının yerinin yeniden düzenlenmesi gerekiyorsa bu yöntemin uygulanması ile etkili bir sonuç elde edilemez. 

Minimal invasive bir prosedür olan lazer liposuction cilt altındaki yağın eritilmesi sırasında yalnızca yağ hücrelerini hedef almaya, kas ve sinir dokusunu korumaya yönelik özel tasarlanmış liposuction lazerleriyle yapılır. Bu yöntem küçük alanlarda uygulandığında yağlar lazerle parçalanır. Ardından dışarı alınmasına gerek kalmaksızın metabolik olarak karaciğer ve böbrekler aracılığıyla dışarı atılması söz konusu olur.

30-45 dakika aralığında tamamlanan işlemden sonra baskılı bandaj ve özel bir sutyen kullanılır. Minimal invasive bir işlem olduğundan dikiş, yara, morluk ya da ağrı gibi durumlarla karşılaşılmaz. İşlemden 3-4 gün kadar sonra bandajlar çıkarılmakta olup hastalar uygulamadan 2-3 saat kadar sonra günlük yaşamlarına dönebilirler. Lazer liposuction jinekomasti sorununun çözümlenmesinde de sıklıkla kullanılan bir yöntemdir.

Geleneksel liposuction prosedürüne alternatif yöntemlerden biri olan vaser liposuction, Liposelection olarak da bilinir. Aynı zamanda UAL (Ultrason Destekli Liposuction) olarak da bilinen vaser liposuction prosedüründe de yağ hücrelerinin alınmadan önce sıvılaştırılması gerekir.

İnsan kuşağı tarafından duyulması mümkün olmayan titreşimli bir enerji olan ultrason enerjisi yüksek seviyelerde yüksek miktarda ısı üretme özelliğine sahiptir. Aynı zamanda ısı titreşime dayalı olduğundan enerjinin dalga örüntüsüyle cilde girmesi mümkündür. Enerji derinin altında bulunan yağa ulaştıktan sonra üretilen ısıyla yağın erimesini sağlar. Sahip olduğu özellik dolayısıyla vücudun kilit bölgelerine uygulanması durumunda görünümü şekillendirme ve yeniden yapılandırma etkisi olduğu açıkça gözlemlenebilir.

Vaser liposuction prosedürüne, uygulama bölgesine aneztezik maddelerle karıştırılan özel bir solüsyonun enjekte edilmesiyle başlanır. Vaser ultrasonik problarının kullanılmasıyla ya hücrelerinin parçalanması sağlanır. Uygulanan titreşim yağ hücrelerinin ayrılmasını sağlar. Yağ hücrelerini çözerek uygulama bölgesine infüze edilen sıvının emülsifiye edilmesinin ardından küçük kanüller aracılığıyla sıvı ve yağ hücreleri çıkarılır. Lokal anesteziklerin bir kısmı uygulama bölgesindeki dokularda kaldığından uygulamanın ardından hissedilen ağrının azalması konusunda da bir avantaj söz konusudur.

Vaser liposuctionın en önemli özelliği uygulama bölgesindeki yağın çözünmesini sağlarken diğer dokuların korunmasına yönelik olarak tasarlanmış bir prosedür olmasıdır. Yağ dokusunun etrafını çevreleyen bağ dokudan kolayca serbestleşmesinde ultrasonik dalgadan yararlanılır. Bu sayede uygulamanın ardından kişinin daha sıkı ve daha pürüzsüz bir cilde kavuşması da mümkün olur.